7 Ocak 2013 Pazartesi

Moktan Mevzular

Küçükken ufacıkken istop oynamayanınız yoktur herhalde. Biz renkli istop oynardık, topu atarsın havaya, bir de isim söylersin atarken, o isim topu yakalar. Yakalayamazsa sen kaçarsın,ebe bir renk söyler. Sen rengi bulmaya çalışırken ebe de  seni vurmaya çalışır top ile. Rengi bulup tutarsan vurulmazsın. Bulamazsan ebe top elinde, peşine düşer yakalanırsın. İşte renkli istopta en önemli konu bulunamayan renk söylemektir.  Renkleri en iyi öğrendiğimiz dönemdi herhalde renkli istop oynadığımız zamanlar. Sarı, kırmızı, mavi, yeşil gibi renklerden leylak, portakal rengi, kavuniçi ve en önemlisi bebe boku rengine terfi etmiştik. Evet bebe boku diye bir renk vardı ve çok zor bulunurdu aslında hardal sarısı gibi bir rengi tuttun mu kabul görürdü. Ama gerçekten o renk ne renk bebeği olunca anlıyor insan :)
Asya'nın ilk kakası bildiğin siyahtı ama afilli bir renk söylemek gerekirse koyu kestane de denebilir :) Mekonyum denen kakayı ikinci gününde yaptı sanırım. Zaten dünya üzerindeki ilk haftası pek kakalı değildi. Ki bu beslenmediğinin göstergesiymiş ve biz sarılık olup soluğu hastanede kalmıştık bknz. Sonrasında gugıl araştırmalarımda gördüm ki bebek doydu mu doymadı mı diye kirli bezleri tartanlar bile var. Biz kirli bez sayanlardanız :) Asya ilk haftasından sonra kaka işini rutine sokmuştu. Üç öğün bez kirletiyordu sabah, öğle ve akşam kesinlikle güzel günlerdi :) Bu güzelliği anne olup kaka yolu beklemeyen kimse anlayamaz :)
Neyse efendim şimdi bu kirli bez sayısı önemli ama doktor amcalara sorunca alınan cevap şu ben hemen söyliyim size. Günde 5-7 arası da normal haftada bir kere de normal. Nasıl bir normallikse bu. Bebe bi hafta yemiş ama af edersiniz yapamamış ama normal. Bir arkadaşımın bebeği ilk üç ay boyunca on günde bir yaptı kakasını sonrasında haftada bire düştü. Her hafta kaka yapılan gün için kutlamalar yapılıyordu o derece :) Bir gün o arkadaşımın yanında Asya'nın bezini değiştirirken bizim kakalı bezimize pek bir imrendi. İşte ideal bebek kakası tam altın renginde dedi. Ve evet Asya aslında altın yumurtlayan bir tavuktu :) Ek gıdaya geçene kadar sadece anne sütü ile beslenen Asya düzenli bir şekilde bez kirletiyor ve her defasında bebe boku diye tabir edebileceğimiz rengi, altın sarısı olarak tutturuyordu. Arada bir de yeşile yakın bir renk çıkıyordu ki doktorumuz bunun için de normal diyordu ama annem bu durumda Asya'nın üşüttüğünü söylüyordu ben anneme inanmayı tercih ediyordum .
Neyse o günler geçti ve biz ek gıdaya başladık işte ilk defa o zaman anladım kirli bez tartanların durumunu :) Yiyor içiyor ama yapmıyor e o zaman doymuyor mu şimdi bu çocuk modunda takılırken o da girdi bir düzene gün de bir defa teşrif etmek suretiyle içimizi rahatlattı :)
Ve aslında buralara nerden geldim anlatayım Asya hatun artık kakasını yaparken gizleniyor. İlk defa bi kaç hafta önce sehpanın altına girip kakasını yapıp yanıma geldiğinde çok şaşırıp hemen annemi aradım. Annem artık tuvalet eğitimin zamanı geldi dedi. 10 aylıkken :) Doktorlara sorsan üç yaşı beklemeliyiz. Sonra dikkat etmeye başladım Asya her seferinde saklanacak mı diye ve evet neredeyse her seferinde Asya, ya saklanıyor ya sessiz bir köşe buluyor tuvaletini yapıp yanıma geliyor temizlenmek için. (Bu arada farkındaysanız  yeni doğanken mok, kaka olan durum hemen tuvalete dönüştü)
Tuvalet eğitimi için erken ve kış olması nedeni ile zor ama ben üç yaşı beklemiycem, galiba bir buçuk ya civarını bulmuşken yazın hemen deneme turları atmaya başlıycam. Şimdi hemen "ama psikolojisi bozulur" diyenler olacak. Hiç bişeycikler olmaz. Anneme kalsa kırkı çıkmadan bile öğretebilirdik biz bu işi. Ve kocakarı yöntemi zannedilen bu yöntem aslında doğru olanıymış. Belki de hemen başlamalıyım alıştırmalara ne dersiniz?
Konuyu merak edenler için bir kaç link ekledim.
Bu arada konu ne ben anlamadım diyenler için konumuz tuvalet eğitimi :)
Buradan buyurun...

http://kucukada.blogspot.com/2008/05/tuvalet-eitimi.html

http://kucukada.blogspot.com/2008/07/tuvalet-eitimi-ii.html

http://www.miracik.com/index.php/2009/08/tuvalet-egitimini-tamamlamaya-hazir-miyiz/

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=439892

http://www.pi.web.tr/tuvalet-egitimi/

http://yavrusu.blogspot.com/2012/12/tuvalet-iletisimi.html

5 Ocak 2013 Cumartesi

Yerin Ayrı 2012 :)

1980 Doğumlu biri olarak 80 yılı milattır benim için. 80 den önce doğanlar büyüktür, sonra doğanlar ise küçük. Seksenliler ise candır! Seksenlerde çocuk olmak bizim için geçerlidir de 81 liler için değildir sanki :) Neyse konumuz 2012. İşte benim için yeni bir milat,  artık hayat 2012 den önce ve sonra diye ikiye bölündü bile :)
Yerin bende apayrı 2012 ;)
Asya kuzusu artık bizimle ve minnoşumla hergünümüz ayrı bir eğlence. Asya benim canımdan bir can! Artık hiç birşey eskisi gibi olmayacak. 2012 den sonrası Asya'dan sonrası.
 Ayşe Defne, Ennur Ela ve Elif Asya yeni yıla bir kala ağaç süslüyorlar ne kadar da tatlılar :)
Asya'nın ilk yeni yıl partisi. Parti mi abarttım sanki ;)
Ve tabiki de hoşgeldin 2013 senden de bir sürü güzellik bekliyorum ona göre :)