Benim minik kızım da malesef yenidoğan sarılığı geçirenlerden. Bir çok bebekte görülür telaşlanacak birşey yok deseler de bebeğimize kavuşmamızın beşinci gününde bilirubin seviyesinin neredeyse 22 ye ulaştığını duymak ve bu durumda kanının değişmesi gerekliliğinin belirtilmesi pek de sakin karşılanıcak bir durum sayılmaz. Güle oynaya çıktığımız hastaneye yeniden dönüp bir gece kızımızın fototerapi almasını bekledik. Kan değişimi yapılmadı ama 6 saatte bir kan alınarak bilirubin seviyesi düşüyor mu diye kontrol edildi. Minik kuşumun elinin üzeredeki kıl gibi damarlardan kanı alındıkça benim canım gitti :(
Bu fototerapi denen şey çok fena bebeğimin gözünü bağladılar ve ışının gözüne gelmesi çok zararlı dikkat edin dediler. Gözündeki bant kaydı durdu. Bebeğim durumdan çok rahatsız oldu eli ile bandı çekmeye çalıştı. Kafasını devamlı oynatıp durdu. Çok ağladı, çok korktu, çok ürktü. Devamlı elini tutup annecim ben burdayım, seni seviyorum, yalnız değilsin diyerek sakinleştirmeye çalıştım. Uykuya dalana kadar hırçınlık yaptı ama daldığı sürece sorun yoktu. Tabi bu süreçte sütümü sağıp biberonla beslediğim bebeğimi. Işık altından alıp besleme şansım da vardı ama dışarda geçirdiği her vakit 24 saatin üzerine eklenecekti. Yani benim bir saat bebeğimi emzirmem demek hastanede bir saat fazla kalmamız anlamına geliyordu. Bunu göze almadan uykusuz bir gece ve stresli bir gün sonunda sarılığımız normal seviyeye indi ve mutlulukla evimize döndük.
elleri ne kadar güzel öyle, kurban olurum ben,teyzesi yer onu
YanıtlaSilTeyzesi gelsin de yesin onu :)
YanıtlaSilellerine gelince parmaklar tam tek taşlık :) uzun ince narince
Anası Einstein kızı tektaş :))