3 Haziran 2012 Pazar

Hoşgeldin Minnoş


          Merhaba "bu bir günlüktür adı da gülücüktür" diyerek başlamak istedim :) Her ne kadar bu günlüğün adı gülücük olmasa da  ilkokul yıllarından beri günlük tutan biri olarak o dönemlerde tuttuğum günlüklerin ilk sayfalarına hep bu cümleyi yazardım. Burada da açılış cümlem bu olsun. Tabiki ilk postum bu blogu yazmama sebep olan kızımın doğumu olmalı diye düşündüm.
           Benim minnoş kızım  beni hiiç üzmeden aramıza katıldı. Güzel denilebilecek bir hamilelik süreci sonrasında 38 hafta 3 günlükken  13 Şubatta geldi dünyaya. 38. hafta kontrolümüzde Doktorumuz Aydan hanım size sevgililer günü hediyesi geliyor doğum 14 Şubatta olur demişti ben ise 12 Şubatta olsun 12.02.2012  çok şekil bir doğum günü olur diye düşünmüştüm. Ama benim minnoşum kendi istediği tarihte 13 Şubatta normal doğumla ailemize katıldı. Bizim iki kişilik ufacık tefecik içi dolu turşucuk ailemize üçüncü kişi olarak eklenerek bizi çekirdek aile seviyesine yükseltti :)
          Tüm hamileliğim süresince normal doğum hikayelerini okudum durdum sıra geldi benim hikayemi anlatmaya. Bizim hikayemiz 13 Şubat pazartesi sabah saat 5 de başladı. Birden uyandım ve hafif bir sıcaklıklıkla suyumunun geldiğini anladım. Hayatım kalk suyum geldi diye bağırmamla Doğan'ın koridordan mutfağa doğru koşması bir oldu. Ne olduğunu anlamadan koştu. Ama ben o daha yatak odasına gelmeden duşa girmiştim bile.. Sonrasında söylediğine göre o sular geldi,kesildi, evi su bastı  vs  öyle bişey anlayarak mutfağı su basmış olması ihtimaline karşılık koşmuş bunun üzerine çeşitli espriler yaparak bayağı gülmüştük :)) Ben çook sakin bi şekilde ben duş alıcam bugün kesin kızımız gelcek diyerek sanki ellinci kez doğum yapmış bilmiş teyze edasıyla Doğan'a sakin olmasını söyledim. Ilık su ile güzel ve uzun sayılabilecek bir duş aldım. Çıkıp oturma odamıza geldiğimde Doğan'ın  tüm hamileliğim boyunca elini dahi sürmediği hamilelikle ilgili kitapları biri kucağına diğerleri sağına soluna olmak üzere açmış vaziyette okurken buldum. Benim öğrenip kendimi hazır hissetmemi sağlayan yazıları o daha yeni okuyor okudukça sürecin normal geliştiğini anlayarak daha da sakinleşiyordu. O kitapları okumaya devam ederken ben doğum için okumam gereken duaları okuyup kendimi manevi anlamda doğuma hazırladım. Bu arada hala doktorumuzu aramamıştık. Henüz sancım yoktu. Ve o saatte aileleri ayağa kaldırmanın pek bir anlamı olmadığını düşünerek onları da rahatsız etmedik. Ben saat 7 ye doğru tekrar duşa girerek yeniden rahatladım. Sonra duştan çıktım saçlarımı kurutup şekillendirdim. Makyajımı yapıp makyaj sabitleyici ile sabitledim :) Ne de olsa fotograflarda güzel çıkmalıydım. İyi ki de öyle yapmışım gerçekten çok güzel fotograflarım var :)) Sabah 8 olduğunda doktorumu aradım. Gelişmeleri anlattım sancımın olup olmadığını sordu. Yoktu. Sancın olsa da olmasa da saat 10 civarı hastanede olmam gerektiğini suyum geldiği için doğumun başlamış olabileceğini söyledi. Kitaplarda aynen böyle diyordu su geldiğinde 6 saat içinde doğum başlarmış sancı yoksa bile suni sancı verilirmiş bilgisi benim zaten bildiğim bişeydi. Aydan Hanıma 10 'a kadar uyuyup dinleneyim o zaman ben diyerek telefonu kapattım. Ve gerçekten yatağa gittip yattım uyudum. Bunu duyan herkes şok oluyor ama çook keyifli bir uykuydu yarım saatte bir sancı ile uyandım tam yarım saatte  bir 8:30, 9:00,9:30 ve 10:00 uyandım hasataneye gitme vakti. Ama tam kapıdan çıkacakken Doğan'a evde bebeğim içerdeyken son zamanlarım olduğunu fotoğraf çekmek istediğimi söyledim. Kızımın odasında video kaydı yaptık. Ne de olsa eve dönüşümüz minik kızım ile birlikte olacaktı. Her anı çektik odasını, dolabının içini, kapıdan çıkarken, ana kucağı elimizdeyken vs. vs. Ve sonunda evden çıkıp hastaneye ulaştığımızda saat 11 olmuştu. Zaten biz yoldayken Aydan Hanım arayıp nerede kaldığımızı sormuştu. Ve hastaneye gittiğimizde de Ümit Beyden fırça yedik nerdesiniz siz sabah beşten beri şeklinde :))  Hemen odamıza yerleştik. Ve aradan on dakika geçmeden  göbeğimde sancıyı ve bebeğimin kalp atışlarını ölçen nst cihazı, kolumda ise serumdan verilen suni sancım ile yatağımda yatıyordum. Bu süreç akşam 6 ya kadar sürdü. Çok zor olduğu söylenemeyeceği gibi çok da kolay değildi. Doğumhaneye girdiğimizde ise herşey çoook daha kolaydı. Gerçekten güle oynaya sohbet ederek bir doğum gerçekleşti. Aşkım yanımda doğuma girerek hem bana destek oldu hem de doğum anına şahit oldu. Müthiş bir duyguydu.  

     



         İşte benim minnoşum..
        Hoşgeldin minik kızım..

1 yorum:

  1. çok güzel bir bebek maşallah ve ne güzel bir doğum darısı başıma :)

    YanıtlaSil